Yargı Bağımsızlığı Tehlikede: Otokratik İktidarın Sopası Olarak Kullanılıyor

Son zamanlarda siyasi iktidarın yargıyı otokratik yönetiminin sopası olarak kullandığı yönünde endişe verici iddialar gündemde. Anti demokratik uygulamalara sınırlar tanımayan tek adam rejimi, CHP’li ve DEM’li belediyelere el koymaya devam ediyor.

Cumhuriyetimizin savcıları ne yazık ki bağımsız hareket edemiyor ve iktidarın baskısını her daim hissediyor. Hukuk adeta katledilmiş durumda, adalet kurumu iktidarın kontrolü altına alınmış durumda.

İktidarın terör estirmesi toplumsal barışı tehdit ederken, AKP-MHP iktidarının oluşturduğu ‘Korku İmparatorluğu’ muhalifleri hedef tahtasına koymuş durumda.

Muhalif medya RTÜK aracılığıyla susturulmaya çalışılırken, medya kuruluşlarına ağır cezalar kesilerek çalışanların maaşlarını dahi ödeyemez hale getiriliyor.

Ülke genelinde can ve mal güvenliği tehlikede, devleti yöneten kadrolar iktidarın baskısı altında pasifize edilmiş durumda. Ekonomik olarak da durum vahim, açlık, yoksulluk ve yolsuzluklar almış başını gidiyor.

Yasaklarla dolu bir ülke yönetimi ile karşı karşıyayız, yandaş kayırmacılığı ise yurttaşların canını sıkmış durumda. Vergi affı gibi uygulamalarla imtiyazlı olan azınlık gruplar, halkın sırtından milyarlarca lira kazanç elde ediyor.

Siyaset kurumu çürümüş durumda, muhalefeti sindirmek için her türlü yola başvuruluyor. Modern Hukuk ve Yargının Siyasallaşması Paneli’nde söylenen sözler ise tepkilere neden oluyor.

Son olarak Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın tutuklanması da kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. İşçi, memur ve emeklilerin yaşam şartları ise giderek zorlaşıyor, yüzde 11,54’lük maaş zammı yetersiz bulunuyor.

Kadın cinayetlerinin önlenememesi ve belediye başkanlarının tutuklanmaları ise ülke genelinde endişe yaratmış durumda. Siyasi iktidarın aldığı kararlar ve uygulamalar, halkın tepkisine neden olmaya devam ediyor.